Sitenizin adı Facebook Sitenizin Adı Instagram Sitenizin Adı Twitter Sitenizin Adı YouTube

3

Muhteşem Yazlar - Bölüm 1 - İstikamet Güney!



Yazar: Zidrou Çizer: Jordi Lafebre
Çeviri: Lenard Balonlama: Mandos


Bu nostaljik hikayede, Faldérault ailesi, yaklaşan bir boşanmanın arifesinde, aile dinamikleri iyice bozulmadan, son bir kez yaz tatili için bir araya geliyor. Yol boyunca, Brüksel’den Fransa’nın güneyine doğru ilerlerken, Pierre, Maddie ve çocuklar, ailece şarkılar söyleyerek, vahşi doğada kamp kurarak eğlenceli anlar geçiriyorlar. Sonunda ruhlarının tamamen yenilendiğini hissettikleri bir tatil.

Hikâyenin çerçevesi, bir ailenin yıllık yaz tatili. Ve bununla birlikte, aile, bağlılık ve etkileşim hakkında mükemmel bir hikâyemiz var. Sonra buna hasta bir aile üyesi ekleniyor. Ve eşlerin İş’te yaşanan hayal kırıklıklarının etkisiyle çekişmeler ve altta yatan duygular açığa çıkıyor, böylece hikâye çok daha dinamik, ilgi çekici ve karmaşık bir hale bürünüyor.

Zidrou, bizlere gündelik hayatın özlerinden bir kez daha merak uyandırıcı ve duygusal bir öykü sunmayı başarıyor. Temelinde basit bir aile gezisi gibi gözüken öyküden, karakterlere verilen kanlı canlı kişilikler, onların ihtiyaçları ve duygularıyla ortaya çok daha özel bir iş çıkmış.

Lafebre, günümüzün hızla yükselen yetenekli sanatçılarından biri. Etkileyici karakter yaratımları, zengin arka planlar ve panel geçişleriyle bizi anlatımına ustaca dâhil ediyor. Bunu en iyi Maddie’nin evden ayrılırken, diyaloğa ihtiyaç duymadan tüm ruh halini yansıtmasından, daha sonra, Maddie’nin Pierre’le tartışmasında, ikiye bölünmüş olan panelde, mücadele ve hayal kırıklığını bir arada vermesinden rahatça fark edebiliyorsunuz.

Çoğu Frankofon’da olduğu gibi, sayfa başına çok sayıda panel var, ama asla sıkışık veya yersiz hissettirmiyor. Diyaloglar ve çizimler birbiriyle uyum içinde bir bütünü oluşturmuş.

Çizgi romanın renklendirmesi dijital, ancak Lafebre ve Peña, bunun mümkün mertebe doğal durmasını sağlamak için oldukça ince dokunuşlar yapmışlar.



Küçük notlar:

Ravioli: Mantıya benzer, salçalı bir İtalyan yemeği. Mantıya göre daha büyük, dikdörtgen ve kenarları tırtıklıdır.

Benmari: Bir yemeği içi sıcak su dolu başka bir kabın içine oturtarak pişirme tekniği. İsmi Fransızca’ “marie’nin banyosu”ndan gelir.

Manneken Frites: Günümüzde hala faaliyette olan Brüksel’deki fast food restoranı. Aynı bölgede bulunduğu Manneken Pis ya da bilinen adıyla İşeyen Çocuk Heykeli’nden ilham alınmıştır. Brüksel’in sembollerinden olan heykel, şehrin dünyaca ünlü meydanı olan Grand Place’e yakın bir konumda bulunuyor.  61 santim boyundaki bu heykel 1619 yılında Brükselli heykeltıraş Hieronimus Duquesnoy the Elder tarafından yapılmıştır. İşeyen Çocuk Heykeli’nin bir de gardırobu vardır. Dünyanın çeşitli yerlerinden hediye gelen yaklaşık 800 kıyafetle oluşturulan bu gardırobun en ilgi çekici parçası Santa Claus kıyafetidir. Özel günlerde bu koleksiyondan kıyafetler heykele giydirilir. Ayrıca kimi kutlamalarda Manneken Pis’den Belçika birası akıtılır ve insanlara dağıtılır. Heykelin yapılışı hakkında birçok hikâye bulunur ama bulunduğu yerde şu şekilde yazılıdır;

“1619 senesiydi, 5 yaşındaydım ve Brüksel’de kaybolmuştum. 2 gün süren yoğun aramadan sonra asilzade, soylu babam beni çok utandırıcı bir pozisyonda buldu, ben işerken... beni bulmuş olmanın verdiği minnettarlığın bir belirtisi olarak beni aynı pozisyonda tasvir eden bir çeşme yapılmasını emretti.”





Manneken Pis, esasında Brüksel’deki tek işeyen çocuk heykeli değil. 1987’de Jeanneke Pis adında bir kız çocuğunun da heykeli yapıldı. Bu heykeli Ruedes Bouchers yakınlarındaki bir çıkmaz sokakta bulabilirsiniz. 1998’de ise bu furya Zinneke Pis adındaki köpek ile daha da büyüdü. Heykel Rue de Chartreux kaldırımında yer alıyor. Sonuç olarak Brüksel’in maskotu haline gelen bu çocuk, Brüksel’de adım başı karşınıza çıkacak. Hem hediyelik eşya hem de heykel olarak…

4L: Ailemizin sahip olduğu araba. Renault 4 olarak da bilinir. 1961 yılında Renault 3 modeliyle birlikte üretime alınan bir model. 4CV’nin yerine geçmiştir. 1961-1967 arası Renault 3’ün fiziksel olarak değişmişi olarak üretildi. 1968-1974 ve 1975-1978 arasında temel değişiklikler yapıldı. En uzun soluklu revizyon ise 1978-1992 arası revizyondur. 1960’larda, 1970’lerde, 1980’lerde ve 1990’ların en başında üretilen Renault 4, 1993’te yerini Renault Twingo’ya bıraktı. R3 ile beraber üretime alındığında motoru 747cc kapasiteliydi. Bugüne kadar R4’te kullanılan en büyük motor ise R4 GTL için yapılan 1108cc motordur. Ayrıca Van ve Forgounette sürümleri de vardır.

Araç 1961-1992 yılları arasında 8 milyondan fazla satılmıştır ve günümüzde hatchback karoserli ilk seri üretim otomobili olarak bilinir.





Michel Sardou “La Maladie d’Amour”




aşk ne canlar yakmıştır,
7 yaşından 70 yaşına,
sarışın, kumral, esmer..
birleştirir herkesi..
erkeklere şarkılar söyletir..
kadınları süslendirir..
bazen acı verir..
kadınları ağlatır ve onlara dua ettirir.
her yerdedir. çocukların kalbinde, 7 den 70 e..



Joe Dassin “Le Petit Pain au Chocolat”





her sabah almaya giderdi
çikolatalı çöreğini
fırıncı kız ona gülümserdi
bakmazdı ki hiç kıza

kız aslında bayağı güzeldi
müşterilerin gözü başka bir şey görmezdi
gerçekten çıtırdı
çörekleri kadar
ve hüzünle düşlerdi
akşamları, dükkanında
bu mesafeli genç adamı

miyoptu adam, hepsi bu
ama bilmezdi kız bunu
adam flu bir dünyada yaşıyordu
farkedemez haldeydi gökteki bulutu

görmezdi kızın güzelliğini
bilmezdi ki kız,
kaderin ona rastgele gönderdiği
kısmetiydi
mutlu olması için..
ve kız, akıllıydı belli
bir gözlük aldı ona
kalbinin beyaz atlısına

galetaların sıcak kokusunda
ve bagetlerle tartların arasında
fırında düzenlendi bir eğlence
kızla oğlanı everiverdiler bir gece

beyazlar içinde kız ne güzeldi
müşterilerin gözü başka bir şey görmedi
ve birlikteliklerinden
bir sürü ufaklık dünyaya geldi
miyop, aynı babaları gibi
dolaşıp keklerin arasında
doldururlardı ceplerini
çikolatalı çöreklerle

kız bayağı güzeldi
müşterilerin gözü başka bir şey görmezdi
ve düşünüldüğünde
hayat ne güzeldi
azıcık şey yetiyordu
bir gözlük gibi
iki insanı birleştirmeye
mutlu olsunlar diye..


3 yorum:

  1. Muhteşem yazlar için ne mi denir? muhteşem çeviriler. Mavi Ceketliler 11 de bekleniyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mavi Ceketliler 11, pek bi yakında gibi bi his var içimde. :) Keyifli okumalar olsun.

      Sil
    2. Emeklerinizle gurur duymalısınız.Çok teşekkürler

      Sil